Weiss: "Anayasa değişikliği ile Kuzey Makedonya AB yolunda ilerlemeli"

Weiss, Kuzey Makedonya'nın formel olarak AB'ye katılım sürecinde yer aldığını, ancak pratikte müzakerelerin hâlâ başlamadığını vurguladı. "Bu, yakında gerçekleşmelidir, yoksa ülke doğru yolda kalamaz." diye ekledi.

Avusturya Avrupa Milletvekili ve Avrupa Parlamentosu'nun Kuzey Makedonya raportörü Thomas Weiss, Kuzey Makedonya'nın, güvenlik, altyapı projeleri ve azınlık hakları konusunda ilerleme kaydettiğini ancak ülkenin Avrupa Birliği sürecinde henüz gerçek bir adım atamadığını değerlendirdi. Weiss, Avrupa Haber Editörlüğü'ne (ENR) yaptığı açıklamada, Kuzey Makedonya'nın hâlâ Bulgaristan tarafından engellendiğini belirterek, "Maalesef, kimlik sorunları, ülkenin ilerlemesini engelliyor." dedi. Avusturyalı milletvekili, yerel seçimlerin ardından Bulgar azınlığının anayasa maddesine dahil edilmesine yönelik anayasa değişikliklerinin kabul edilmesini umduğunu belirtti. Weiss, bunun, Avrupa Birliği ile müzakerelerin gerçek anlamda başlamasının önünü açacağını ifade etti. "Kuzey Makedonya İlerleme Kaydetmeli" Weiss, Kuzey Makedonya'nın formel olarak AB'ye katılım sürecinde yer aldığını, ancak pratikte müzakerelerin hâlâ başlamadığını vurguladı. "Bu, yakında gerçekleşmelidir, yoksa ülke doğru yolda kalamaz." diye ekledi. Balkanlar'da Farklı İlerleme Hızları Weiss, Batı Balkanlar’daki diğer ülkeler hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Karadağ’ın 2029 yılına kadar AB’nin 28. üyesi olabileceğini, çünkü reformların hızlı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Arnavutluk’un da hem yolsuzlukla mücadelede hem de hukukun üstünlüğü konusunda ilerleme kaydettiğini ifade etti. Bosna-Hersek hakkında ise, "Ülkede derin bir siyasi istikrarsızlık ve modern bir vatandaşlık devleti eksikliği bulunuyor." dedi. Sırbistan ve Kosova: Karşılıklı Tanıma Gerekiyor Sırbistan ve Kosova’ya dair yorumda bulunan Weiss, her iki tarafın da birbirlerini tanımaları gerektiğini belirtti. Weiss, "Sırbistan’ın sorunu sadece Kosova değil, aynı zamanda demokrasi, medya özgürlükleri ve yargı bağımsızlığı konusunda geriye gitmesidir. Sırbistan, başkan Aleksandar Vuçiç'in partisinin kontrolündeki bir ‘esir devlet’ haline geldi." dedi. Ayrıca, Sırbistan hükümetinin AB üyeliği konusunda samimi olup olmadığı konusunda şüpheleri olduğunu belirtti: "Eğer bölgeyi entegre etmek istiyorsak, Sırp halkıyla konuşmamız gerekir. Ancak, Vuçiç’in hükümetinin gerçekten AB üyeliği isteyip istemediğinden emin değilim. O, sadece AB ile değil, Çin, Rusya ve kendi ‘Sırp dünyası’ projesiyle de oturuyor." şeklinde konuştu. Weiss, bölgedeki entegrasyon sürecinin karmaşıklığını ve özellikle Sırbistan’ın tutumunun bu süreci nasıl zorlaştırdığını vurguladı.