Silyanovska-Davkova: "Kadınların barış müzakerelerinde söz sahibi olması gerek"

Silyanovska-Davkova, Güvenlik Konseyi'nin 1325 No'lu Karar ile kadınların sadece savaşın sessiz tanıkları ve mağdurları olmaktan çıkıp aktif barış inşacılarına dönüşmelerine zemin hazırladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gordana Silyanovska-Davkova, BM Güvenlik Konseyi'nin 1325 No'lu Kararının 25. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen konferansta önemli açıklamalarda bulundu. "Kadınlar, Barış ve Güvenlik" temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte Silyanovska-Davkova, kadınların savaş ve şiddetin kurbanı olmanın ötesinde, barışı sağlamada aktif birer aktör haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Silyanovska-Davkova, Güvenlik Konseyi'nin 1325 No'lu Karar ile kadınların sadece savaşın sessiz tanıkları ve mağdurları olmaktan çıkıp aktif barış inşacılarına dönüşmelerine zemin hazırladığını belirtti. Ancak, bunun yeterli olmadığını ve kadınlar ile kız çocuklarının hala savaşların en büyük mağdurları olmaya devam ettiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı, "Savaş, kadınları insani özelliklerinden mahrum bırakmakta, onları dehümanize etmekte ve savaş amaçları için kullanmaktadır" şeklinde konuştu. Ayrıca, 2024'te dünya çapında barış müzakerelerine katılan kadınların oranının sadece %7 olduğunu hatırlatarak, kadınların bu süreçlerde hala sembolik bir role sahip olduklarına dikkat çekti. Silyanovska-Davkova, erkeklerin barış ve savaş konusunda mutlak karar gücüne sahip olduğu, kadınların ise hiçbir yetkisi bulunmadığı mevcut durumun sürdürülemez olduğunu ifade etti. "Cinsiyet eşitliği, feminist bir ayrıcalık ya da kadın merkezli bir egoizm değil, insani bir zorunluluktur. Çünkü şiddet ve güvenlik, sadece kadınların değil, tüm toplumların temel meseleleridir" dedi. Etkinlikte Cumhurbaşkanı Silyanovska-Davkova'nın yanı sıra, Savunma Bakanı Vlado Misaylovski, Avrupa Birliği Büyükelçisi Michalis Rokas ve UN Women Ofisi Yöneticisi Vesna Ivanoviç-Kastared de konuşmalar yaptı. Ayrıca, 1325 No'lu Kararın 25. yıl dönümüne özel olarak çıkarılan bir posta pulu, kadınların barış ve güvenlik alanındaki aktif rolünün önemini vurgulayan bir sembol olarak sunuldu.