Çevreciler tepkili: "Kuzey Makedonya’da yeni madencilik yasaları tartışma yarattı"

Jeoloji ve Madencilik alanlarında getirilecek düzenlemeleri içeren tasarılar, özellikle çevreciler ve sivil toplum kuruluşları arasında sert tepkilere neden oldu.

Kuzey Makedonya’da çevre mücadelelerinin yoğunlaştığı bir dönemde, Enerji, Madencilik ve Mineral Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan iki yeni yasa tasarısı kamuoyunun gündemine oturdu. Jeoloji ve Madencilik alanlarında getirilecek düzenlemeleri içeren tasarılar, özellikle çevreciler ve sivil toplum kuruluşları arasında sert tepkilere neden oldu. Söz konusu yasa tasarıları, mevcut Mineral Kaynaklar Yasası’nın yerine geçecek kapsamlı düzenlemeler sunuyor. Bakanlık, bu değişikliklerin “çağdaş, stratejik ve Avrupa mevzuatına tam uyumlu” olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, 11 Nisan 2024 tarihli Avrupa Birliği Yönetmeliği (EU) 2024/1252’nin tasarılara entegre edildiği belirtildi. Ancak, Doşnica’daki HES projeleri, Mladost Gölü’ndeki kirlilik, Topolka Nehri’nde balık ölümleri, Kriva Reka’daki siyanür sızıntısı, Prespe bölgesinde kitlesel ağaç kesimine karşı protestolar ve Pirlepe yakınlarında mermer ocaklarına yönelik uyarı eylemleri gibi son dönemde yaşanan çevre krizleri, kamuoyunun bu yeni yasalara olan güvenini zedeledi. Bakanlık, tasarıların kamuya açık olarak 28 Ağustos 2025 tarihine kadar ENER (Ulusal Elektronik Mevzuat Kaydı) platformunda erişilebilir olduğunu belirterek, tüm ilgili tarafları görüş bildirmeye davet etti. Açıklamada şu çağrıya yer verildi: “Uzmanlar, yerel yönetimler, şirketler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler dâhil olmak üzere tüm paydaşları sürece aktif olarak katılmaya davet ediyoruz. Ortak hedefimiz; çevrenin daha iyi korunmasını, madencilik ve jeoloji alanında sürdürülebilir ve sıkı çevre standartlarının uygulanmasını sağlayacak yasal bir çerçeve oluşturmak.” Yeni yasa tasarıları, çevresel etkilerin daha fazla denetlenmesi ve doğa üzerindeki yıkıcı etkilerin azaltılması amacıyla hazırlandığı ifade edilse de, çevreciler bu sürecin şeffaf yürütülmediğini ve bazı düzenlemelerin şirketlere daha fazla imtiyaz tanıyabileceği yönünde endişelerini dile getiriyor. Tartışmaların önümüzdeki günlerde daha da alevlenmesi bekleniyor.