Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıl dönümü: Yarım asırlık barışın adımları

Türk Dünyası 20.07.2025 - 14:22, Güncelleme: 01.12.2025 - 02:26 1661+ kez okundu.
 

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıl dönümü: Yarım asırlık barışın adımları

Aradan geçen 51 yılda Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye’nin kararlı duruşunu ve Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesini simgeleyen tarihi bir adım olarak hafızalardaki yerini koruyor.
Kıbrıs Türk halkını özgürlüğüne kavuşturan ve adaya barış getiren 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın üzerinden 51 yıl geçti. Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak düzenlediği bu harekât, Kıbrıs’ta yıllardır süren zulmün sona ermesinde dönüm noktası oldu. 1963’ten 1974’e: Acı, direniş ve bekleyiş Kıbrıs’ta 1963 yılında başlayan ve Kıbrıs Türkleri’ni hedef alan saldırılar, adada Türk toplumunun büyük acılar yaşamasına neden oldu. Bu süreçte yüzlerce kişi katledildi, binlerce insan göçe zorlandı. Türkler, adanın yalnızca yüzde 3’lük bir bölümüne sıkıştırıldı; toplu mezarlar, kuşatma altında köyler ve kayıplar 11 yıl boyunca süregeldi. 15 Temmuz 1974: Darbenin fitili ateşlendi Yunanistan destekli darbeci Nikos Sampson, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta yönetimi ele geçirdi. Amaç, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak ve adadaki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırmaktı. Bu gelişme üzerine Türkiye, garantörlük hakları çerçevesinde diplomatik girişimlerde bulundu, ancak sonuç alınamaması üzerine askeri müdahale kararı verildi. 20 Temmuz Sabahı: Mehmetçik Kıbrıs’a ayak bastı Türkiye, 20 Temmuz sabahı saat 06.05’te denizden ve havadan Kıbrıs’a çıkarma yaptı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekâtın yalnızca Türkler için değil, Rumlar için de barış getirme amacı taşıdığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Biz aslında savaş için değil, barış için gidiyoruz. Umuyorum ki çatışma çıkmaz.” Kıbrıs Türk mücahitleriyle birlikte ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, kısa sürede önemli bölgeleri kontrol altına aldı. 22 Temmuz’da harekâta ara verildi, ancak diplomatik yollar yeniden sonuçsuz kalınca ikinci aşamaya geçildi. "Ayşe Tatile Çıksın": İkinci harekât başladı 13 Ağustos’u 14’üne bağlayan gece, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla ikinci Kıbrıs Barış Harekâtı başlatıldı. TRT’nin sabah saatlerinde yayınladığı bildiride, harekâtın amacının Kıbrıs Türklerinin güvenliğini teminat altına almak ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü korumak olduğu belirtildi. Rum ordusu geri çekilirken Türk köylerini yakıp yıkmış, kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri hedef alarak yüzlerce kişiyi katletmişti. Türk birlikleri ise adada ilerleyerek bu saldırılara son verdi. 2.170 Şehit, egemenlik ve barış Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında 498 Türk askeri ve 1.672 Kıbrıs Türkü şehit oldu. Ancak bu kayıplar, Kıbrıs Türk halkına bağımsızlık, egemenlik ve güvenlik kazandırdı. Harekât sonrası adada iki toplumlu bir yapı oluştu ve Kıbrıs Türkleri, kendi yönetimleri altında yaşama hakkına kavuştu. Aradan geçen 51 yılda Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye’nin kararlı duruşunu ve Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesini simgeleyen tarihi bir adım olarak hafızalardaki yerini koruyor.
Aradan geçen 51 yılda Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye’nin kararlı duruşunu ve Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesini simgeleyen tarihi bir adım olarak hafızalardaki yerini koruyor.

Kıbrıs Türk halkını özgürlüğüne kavuşturan ve adaya barış getiren 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın üzerinden 51 yıl geçti. Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak düzenlediği bu harekât, Kıbrıs’ta yıllardır süren zulmün sona ermesinde dönüm noktası oldu.

1963’ten 1974’e: Acı, direniş ve bekleyiş

Kıbrıs’ta 1963 yılında başlayan ve Kıbrıs Türkleri’ni hedef alan saldırılar, adada Türk toplumunun büyük acılar yaşamasına neden oldu. Bu süreçte yüzlerce kişi katledildi, binlerce insan göçe zorlandı. Türkler, adanın yalnızca yüzde 3’lük bir bölümüne sıkıştırıldı; toplu mezarlar, kuşatma altında köyler ve kayıplar 11 yıl boyunca süregeldi.

15 Temmuz 1974: Darbenin fitili ateşlendi

Yunanistan destekli darbeci Nikos Sampson, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta yönetimi ele geçirdi. Amaç, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak ve adadaki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırmaktı. Bu gelişme üzerine Türkiye, garantörlük hakları çerçevesinde diplomatik girişimlerde bulundu, ancak sonuç alınamaması üzerine askeri müdahale kararı verildi.

20 Temmuz Sabahı: Mehmetçik Kıbrıs’a ayak bastı

Türkiye, 20 Temmuz sabahı saat 06.05’te denizden ve havadan Kıbrıs’a çıkarma yaptı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekâtın yalnızca Türkler için değil, Rumlar için de barış getirme amacı taşıdığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Biz aslında savaş için değil, barış için gidiyoruz. Umuyorum ki çatışma çıkmaz.”

Kıbrıs Türk mücahitleriyle birlikte ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, kısa sürede önemli bölgeleri kontrol altına aldı. 22 Temmuz’da harekâta ara verildi, ancak diplomatik yollar yeniden sonuçsuz kalınca ikinci aşamaya geçildi.

"Ayşe Tatile Çıksın": İkinci harekât başladı

13 Ağustos’u 14’üne bağlayan gece, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla ikinci Kıbrıs Barış Harekâtı başlatıldı. TRT’nin sabah saatlerinde yayınladığı bildiride, harekâtın amacının Kıbrıs Türklerinin güvenliğini teminat altına almak ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü korumak olduğu belirtildi.

Rum ordusu geri çekilirken Türk köylerini yakıp yıkmış, kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri hedef alarak yüzlerce kişiyi katletmişti. Türk birlikleri ise adada ilerleyerek bu saldırılara son verdi.

2.170 Şehit, egemenlik ve barış

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında 498 Türk askeri ve 1.672 Kıbrıs Türkü şehit oldu. Ancak bu kayıplar, Kıbrıs Türk halkına bağımsızlık, egemenlik ve güvenlik kazandırdı. Harekât sonrası adada iki toplumlu bir yapı oluştu ve Kıbrıs Türkleri, kendi yönetimleri altında yaşama hakkına kavuştu.

Aradan geçen 51 yılda Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye’nin kararlı duruşunu ve Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesini simgeleyen tarihi bir adım olarak hafızalardaki yerini koruyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve siteye yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.