12 Ağustos Uluslararası Gençlik Günü: Gençler umut arıyor

Gençlerin ülkede kalmasını sağlamak için kapsamlı gençlik politikalarına, ekonomik desteklere ve onların karar alma süreçlerine aktif katılımına ihtiyaç var.

Bugün, Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılından bu yana kutlanan Uluslararası Gençlik Günü. Bu özel gün, gençlerin karar alma süreçlerine katılımını, sosyal adalet ve barışa katkılarını teşvik etmeyi ve onları toplumsal değişimin öncüsü haline getirmeyi amaçlıyor. Geçmişten bugüne Gençlik Günü Uluslararası Gençlik Günü fikri ilk kez 1991 yılında Viyana'da düzenlenen Dünya Gençlik Forumu’nda gündeme geldi. 1999'da BM Genel Kurulu’nun aldığı kararla 12 Ağustos, resmi olarak gençliğe adandı. Bu karar, gençlerin barış, gelişim ve toplumsal katılımda oynadığı rolü vurgulayan önceki BM girişimlerinin devamı niteliğindeydi. Gençler ne durumda? Birleşmiş Milletler verilerine göre, 15-24 yaş arasındaki gençler dünya genelinde yoksulluk, işsizlik, kaliteli eğitime erişim sıkıntısı ve ruh sağlığı sorunlarıyla en çok yüzleşen grup. Gençlerin büyük bir bölümü, seslerinin duyulmadığını ve siyasi temsil gücünün düşük olduğunu düşünüyor. Anketler, gençlerin üçte ikisinin geleceğe dair umutsuz olduğunu gösteriyor. Ekonomik güvencesizlik, eğitimde fırsat eşitsizliği ve sınırlı iş imkânları, onların ülkelerini terk etme eğilimini artırıyor. Kuzey Makedonya’daki durum Kuzey Makedonya'da gençler, yüksek enflasyon, düşük yaşam kalitesi, zayıf eğitim sistemi ve demokratik gerilemeler nedeniyle büyük zorluklar yaşıyor. Bu sorunlar, beyin göçünü teşvik ediyor. Uzun süredir devam eden bu göç, ülkenin en önemli toplumsal sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Gençlerin ülkede kalmasını sağlamak için kapsamlı gençlik politikalarına, ekonomik desteklere ve onların karar alma süreçlerine aktif katılımına ihtiyaç var. Gençlik ve gelecek Gençler yalnızca geleceğin değil, bugünün de şekillendiricileridir. Özellikle Batı Balkanlar gibi kırılgan bölgelerde, uzlaşı ve kalkınma gençlerin enerjisine ve vizyonuna bağlı. Ancak, kurumlara olan güvensizlik ve gençliğin politik araçsallaştırılması, bu potansiyelin önüne geçiyor. Buna rağmen, gençler sivil toplum kuruluşları, dijital platformlar ve gençlik ağları aracılığıyla seslerini duyurmaya ve değişimin parçası olmaya devam ediyor. Gelecek onlar olmadan değil, onlarla birlikte inşa edilmeli.