Enerji Bakanlığı’ndan yeni Madencilik Yasası: Kamu tepkisi yoğun
Enerji Bakanlığı’ndan yeni Madencilik Yasası: Kamu tepkisi yoğun
Mevzuata göre, ruhsatlı maden alanı dışında faaliyet yürüten şirketlere 50.000 ile 250.000 avro arasında ceza öngörülmüş. Ancak sektör temsilcileri, bu miktarların, milyarlarca avro değerindeki projeler karşısında caydırıcı olmadığını belirtiyor.
Enerji, Madencilik ve Mineraller Bakanlığı'nın Elektronik Ulusal Mevzuat Kayıt Sistemi (ENER) üzerinden yayımladığı yeni Madencilik Kanunu Taslağı, kısa sürede platformun en fazla yorum alan belgelerinden biri haline geldi. Kamuoyu tepkisi, taslağın çevreye zarar veren, madencilik sektörünü koruyup destekleyen ama doğayı ihmal eden yapıda olduğu yönünde yoğunlaşıyor.
Yorumlara göre, yasal metin çevre koruyucu ifadeler içermesine rağmen temel amacını madencilik faaliyetlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak oluşturuyor. Bu yaklaşım ekosistem ile su kaynakları için ciddi riskler barındırıyor.
“Stratejik Projeler” tartışması
En çok eleştirilen maddelerden biri, maden faaliyetlerini “Stratejik Projeler” kategorisine dahil eden düzenleme oldu. Bu sınıflandırma, projelere “ulusal öncelik” ve “ağır kamu yararı” statüsü kazandırıyor. Kritik çevresel düzenlemeleri atlatabilecek yasal bir mekanizma olarak görülen bu uygulamanın, doğal alanlara zarar verme potansiyeli olduğu belirtiliyor.
Bu projelere ruhsat verme süresi sadece 15 ay ile sınırlı tutulmuş; çevresel değerlendirme ve halkla diyalog için yeterli zamanın tanınmadığı eleştiriliyor.
Sınırlı siyanür yasaklaması
Tasarının ilgiyi çeken başka bir maddesi, yüzey madenciliğinde siyanür kullanımını resmi olarak yasaklaması, ancak bu yasağın halihazırda faaliyette olan madenleri kapsamamasıydı. Uzmanlar, bu düzenlemenin mevcut işletmelerin siyanür kullanımına devam etmesine olanak tanıdığını ve çevre açısından riskli olduğunu vurguluyor.
Sessiz onay sistemi endişesi
Yeni tasarıda, Çevre Bakanlığı veya yerel yönetimler gibi kurumlara görüş sorma zorunluluğunda süre aşımına gidildiğinde, “sessiz onay” mekanizmasının devreye gireceği hüküm altına alınmış. Halkın ve uzman kurumların görüş bildirmeden sessiz kalması durumunda, hükümetin olumlu yanıt vermiş sayılmasına yol açacak bu sistemin, demokratik katılımı ve şeffaflığı zayıflatacağı eleştiriliyor.
Yetersiz cezalar ve yetersiz teminat
Mevzuata göre, ruhsatlı maden alanı dışında faaliyet yürüten şirketlere 50.000 ile 250.000 avro arasında ceza öngörülmüş. Ancak sektör temsilcileri, bu miktarların, milyarlarca avro değerindeki projeler karşısında caydırıcı olmadığını belirtiyor.
Kanun, madencilik faaliyetinden sonra yapılacak rehabilitasyon için finansal teminat arıyor, ancak bu teminat sadece olası etki senaryolarına göre hesaplanıyor. Örneğin bir atık barajı çökmesi gibi büyük risklerin yarattığı tutarlar teminatı aşabilecek ve temizlik masrafları vergi gelirleriyle karşılanmak zorunda kalınabilir.
Bakanlık ise kamu yorumlarını hayata geçecek düzenlemelerde dikkate alacaklarını açıkladı.
Bu kapsamlı madencilik düzenlemesi, 2014’te dönemin hükümeti tarafından kabul edilen jeolojik araştırma yetkilerini neredeyse tüm Doğu Makedonya’ya genişleten kararla tarihteki yerini almıştı. Yeni yasa taslağıysa hem çevre hem de sektör açısından önemli tartışmalar yaratıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.