Vatandaşlar, "Safe City" sistemini Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı: "SMS ile trafik cezası anayasaya aykırı"

Kuzey Makedonya 05.12.2025 - 17:06, Güncelleme: 05.12.2025 - 17:06 241 kez okundu.
 

Vatandaşlar, "Safe City" sistemini Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı: "SMS ile trafik cezası anayasaya aykırı"

Haberin yayınlandığı saat itibarıyla, İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. İlgili kurumların önümüzdeki günlerde bir açıklama yapması bekleniyor.
Bir grup vatandaş, İçişleri Bakanlığı'nın uyguladığı "Güvenli Şehir" (Safe City) sisteminin anayasaya ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı zamanda, İçişleri Bakanı Pançe Toşkovski ve henüz ismi açıklanmayan görevliler hakkında Başsavcılığa suç duyurusunda bulunuldu. İtirazın odak noktasında, trafik cezalarının bir PDF belgesine bağlantı içeren SMS mesajlarıyla gönderilmesi var. Başvurucular, bu sistemin "yasadışı, teknik olarak güvensiz ve anayasaya aykırı" olduğunu savunarak, temel insan hakları, özel hayatın gizliliği ve kanun önünde eşitlik ilkesinin ciddi şekilde ihlal edildiğini öne sürdü. "Herkesin Akıllı Telefonu ve İnterneti Yok" Anayasa Mahkemesi'ne sunulan başvuruda, SMS ile ceza tebliğinin akıllı telefon, internet ve PDF açmak için özel bir uygulama kullanımını zorunlu kıldığı vurgulandı. Başvurucular, "Mevzuat, bir vatandaşın mobil internet veya akıllı cihaza sahip olmasını gerektirmez" ifadesine yer vererek, bu durumun birçok vatandaşı cezayı alma, içeriğini görme veya itiraz etme hakkından mahrum bıraktığını ve adil yargılanma hakkı ile hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiğini belirtti. Bir diğer sorun ise, araç kaydı sırasında telefon numaralarının zorunlu olarak toplanması ve bu numaraların kayıtlı araçlarla ilişkilendirildiği bir veri tabanı oluşturulması. Vatandaşlar, bunun Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ve Avrupa Birliği'nin GDPR düzenlemesine aykırı olduğunu savunuyor. Başvurucular ayrıca, sabit radar kameralarının sadece belirli şehirlere yerleştirilmesini eleştirerek, farklı bölgelerdeki vatandaşlar arasında eşitsiz bir hukuki durum yaratıldığını iddia etti. "SMS, Resmi Tebliğ Aracı Değildir" Sunulan belgelerde, SMS mesajlarının resmi tebligat için "son derece güvensiz ve teknik olarak uygunsuz" olduğu kaydedildi. SMS'in gönderenin kimliğini, mesajın tam alındığı anı kanıtlamadığı ve içeriğin güvenliğini garanti etmediği vurgulandı. Vatandaşlar, bu uygulamanın güvenli elektronik tebliğ için katı standartlar belirleyen eIDAS adlı AB düzenlemesine de aykırı olduğunu ve "numara taklidi" (spoofing), oltalama (phishing) gibi siber saldırılara kapı aralayarak kişisel veri hırsızlığı riski oluşturduğunu öne sürdü. Suç Duyurusunda Görevi Kötüye Kullanma İddiası Başsavcılığa sunulan suç duyurusunda ise, yeni sistemin getirilmesiyle birlikte "görevi kötüye kullanma", "ihmal ve dikkatsizlikle görevi kötü yapma" ve "yetkisiz kişisel veri toplama ve işleme" suçlarının unsurlarının oluştuğu iddia edildi. MVR'nin uygun bir yasal dayanak olmadan bu sistemi kurduğu ve bunun anayasal güvence altındaki itiraz hakkı, kanun önünde eşitlik ve kişisel verilerin korunması gibi hakları ihlal ettiği belirtildi. Yargıdan ve Savcılıktan Ne İsteniyor? Vatandaşlar, Anayasa Mahkemesi'nden süreci başlatmasını, mevcut SMS tebliğ modeline olanak veren tüm işlem ve uygulamaları iptal etmesini ve "Güvenli Şehir" sisteminin anayasaya ve AB standartlarına uyum sağlayana kadar acilen durdurulmasını talep ediyor. Aynı zamanda Başsavcılıktan, bir ceza soruşturması başlatması ve MVR'den tüm ilgili delil ile iç belgeleri temin etmesi isteniyor. Haberin yayınlandığı saat itibarıyla, İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. İlgili kurumların önümüzdeki günlerde bir açıklama yapması bekleniyor.
Haberin yayınlandığı saat itibarıyla, İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. İlgili kurumların önümüzdeki günlerde bir açıklama yapması bekleniyor.

Bir grup vatandaş, İçişleri Bakanlığı'nın uyguladığı "Güvenli Şehir" (Safe City) sisteminin anayasaya ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı zamanda, İçişleri Bakanı Pançe Toşkovski ve henüz ismi açıklanmayan görevliler hakkında Başsavcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

İtirazın odak noktasında, trafik cezalarının bir PDF belgesine bağlantı içeren SMS mesajlarıyla gönderilmesi var. Başvurucular, bu sistemin "yasadışı, teknik olarak güvensiz ve anayasaya aykırı" olduğunu savunarak, temel insan hakları, özel hayatın gizliliği ve kanun önünde eşitlik ilkesinin ciddi şekilde ihlal edildiğini öne sürdü.

"Herkesin Akıllı Telefonu ve İnterneti Yok"

Anayasa Mahkemesi'ne sunulan başvuruda, SMS ile ceza tebliğinin akıllı telefon, internet ve PDF açmak için özel bir uygulama kullanımını zorunlu kıldığı vurgulandı. Başvurucular, "Mevzuat, bir vatandaşın mobil internet veya akıllı cihaza sahip olmasını gerektirmez" ifadesine yer vererek, bu durumun birçok vatandaşı cezayı alma, içeriğini görme veya itiraz etme hakkından mahrum bıraktığını ve adil yargılanma hakkı ile hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiğini belirtti.

Bir diğer sorun ise, araç kaydı sırasında telefon numaralarının zorunlu olarak toplanması ve bu numaraların kayıtlı araçlarla ilişkilendirildiği bir veri tabanı oluşturulması. Vatandaşlar, bunun Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ve Avrupa Birliği'nin GDPR düzenlemesine aykırı olduğunu savunuyor.

Başvurucular ayrıca, sabit radar kameralarının sadece belirli şehirlere yerleştirilmesini eleştirerek, farklı bölgelerdeki vatandaşlar arasında eşitsiz bir hukuki durum yaratıldığını iddia etti.

"SMS, Resmi Tebliğ Aracı Değildir"

Sunulan belgelerde, SMS mesajlarının resmi tebligat için "son derece güvensiz ve teknik olarak uygunsuz" olduğu kaydedildi. SMS'in gönderenin kimliğini, mesajın tam alındığı anı kanıtlamadığı ve içeriğin güvenliğini garanti etmediği vurgulandı.

Vatandaşlar, bu uygulamanın güvenli elektronik tebliğ için katı standartlar belirleyen eIDAS adlı AB düzenlemesine de aykırı olduğunu ve "numara taklidi" (spoofing), oltalama (phishing) gibi siber saldırılara kapı aralayarak kişisel veri hırsızlığı riski oluşturduğunu öne sürdü.

Suç Duyurusunda Görevi Kötüye Kullanma İddiası

Başsavcılığa sunulan suç duyurusunda ise, yeni sistemin getirilmesiyle birlikte "görevi kötüye kullanma", "ihmal ve dikkatsizlikle görevi kötü yapma" ve "yetkisiz kişisel veri toplama ve işleme" suçlarının unsurlarının oluştuğu iddia edildi.

MVR'nin uygun bir yasal dayanak olmadan bu sistemi kurduğu ve bunun anayasal güvence altındaki itiraz hakkı, kanun önünde eşitlik ve kişisel verilerin korunması gibi hakları ihlal ettiği belirtildi.

Yargıdan ve Savcılıktan Ne İsteniyor?

Vatandaşlar, Anayasa Mahkemesi'nden süreci başlatmasını, mevcut SMS tebliğ modeline olanak veren tüm işlem ve uygulamaları iptal etmesini ve "Güvenli Şehir" sisteminin anayasaya ve AB standartlarına uyum sağlayana kadar acilen durdurulmasını talep ediyor. Aynı zamanda Başsavcılıktan, bir ceza soruşturması başlatması ve MVR'den tüm ilgili delil ile iç belgeleri temin etmesi isteniyor.

Haberin yayınlandığı saat itibarıyla, İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. İlgili kurumların önümüzdeki günlerde bir açıklama yapması bekleniyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve siteye yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.