Cumhurbaşkanı Silyanovska-Davkova: “Medya ve kültür için devlet stratejisine ihtiyaç var”

Nefret söylemi konusunda da uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı, bu tarz davranışların çocukların ve toplumun ruh sağlığı üzerine zararlı etkileri olduğunu vurguladı.

Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gordana Silyanovska‑Davkova, devlet yayıncısı kanalına verdiği röportajda televizyon yayıncılığının kültür, bilim ve belgesel içeriklerinde yetersiz kaldığını belirterek, bu alanda acilen güçlü bir devlet stratejisi oluşturulması çağrısında bulundu. “Ulusal yayın yapan televizyonlar kültür ve bilim içerikleri üretmiyor. Buna yönelik ciddi bir devlet stratejisi geliştirmeliyiz,” diye konuştu. Silyanovska‑Davkova, haber seçiminin şeklinin de eleştirdi. Kolay, aslında eğlenceli bir öneriyi dile getirdi: “Eğer bazen meslektaşlarınızı biraz kışkırtmak istiyorsanız, kültür haberleriyle başlayıp spora geçin ve en sonunda siyasi haberle bitirin. Gülüyorlar ve ‘Bu rekabetçi değil, ilgi çekmiyor’ diyorlar.” Medyanın, bilgi verme, aydınlatma ve tartışma işlevini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Bugün medyada bir şeyler sadece geçip gidiyor; ne öğretici, ne düşündürücü, sadece nefret uyandırıyor” dedi. Cumhurbaşkanı, geçmişte kamu televizyonunun gençler arasında ne kadar etkili olduğuna dikkat çekti: “Bir zamanlar TV çocuklara harfleri, eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde öğretiyordu; belgesellerimiz mükemmeldi, haberlerimiz kusursuzdu. Ülkemizin kültürel mirası ve bilimsel mirası böylesine zengin ve değerli.” Geleceğe dair vizyonunda, kültürel içerikleri sanatla yaşayan, sanatı hayatının odağına koyan kişilerin üstlenmesi gerektiğini vurguladı: “Sanatı bilen, sanata aşina ve sanat için yaşayan insanlar kültürü en iyi şekilde sunabilirler.” Ayrıca, kültür ve sanayın topluma yatırım açısından en kalıcı değerler olduğunu belirtti: “En çok yatırım yapılan alan, bilgi ve sevgiyle taçlandırılan sanat ve kültürdür. Bunlar kalıcı değerlere dönüşür.” Nefret söylemi konusunda da uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı, bu tarz davranışların çocukların ve toplumun ruh sağlığı üzerine zararlı etkileri olduğunu vurguladı. Konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kültüre yatırım yapmak şarttır, çünkü o kalıcı bir değerdir. Deneyimimiz, yeteneğimiz ve tarihimiz var; tek görevimiz, bu değerleri tanıtmak.”