“Burada Türkler var mı?”: Tarihçi Rastoder’den geleneksel düşmanlık uyarısı

Balkanlar 03.11.2025 - 12:22, Güncelleme: 01.12.2025 - 02:26 1223+ kez okundu.
 

“Burada Türkler var mı?”: Tarihçi Rastoder’den geleneksel düşmanlık uyarısı

Karadağ'ın Bilim ve Sanat Akademisi'nden Rastoder, Karadağ’daki son olayların “geleneksel düşman” söylemini canlandırarak neo-faşist bir eğilime işaret ettiğini belirtiyor ve devletin nefret temelli provokasyonlara karşı sessiz kaldığını vurguluyor.
Karadağlı tarihçi ve Karadağ Bilim ve Sanat Akademisi üyesi Sherbo Rastoder, Podgorica’nın Vijesti gazetesinde yayımlanan makalesinde, son dönemde yaşanan olayların ülke toplumundaki köklü “düşman arketipleri”ni yeniden canlandırdığı ve bunun faşizmin modern bir formu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Rastoder, 2010 yılında yazdığı “Burada Türkler Var mı?” başlıklı yazıya atıf yaparak, 1992’de Pljevlja’da Müslümanlara yönelik saldırıları hatırlattı. Ona göre “Türk” kavramı bugün yalnızca Türkiye vatandaşlarını değil, Balkan’daki Boşnakları, Arnavutları, Romanları ve Müslüman toplulukları hedef alan tarihsel bir nefret söyleminin devamı olarak kullanılıyor. “Geleneksel düşman arketipi” Tarihçi, Zabjelo’daki son olaylar sırasında bazı siyasetçilerin “100 bin Türk göçmeni” iddiasını gündeme getirmesini, devlet kurumlarının ise bu iddialara sessiz kalmasını eleştirerek, bunun toplumda “geleneksel düşman” algısını yeniden güçlendirdiğini ifade etti. Ona göre bu söylem, neo-faşist yapılar için inşa edilen bir tehdit algısı yaratıyor. “Karadağ’daki Kristallnacht tartışması” Podgorica’daki bir kafede yaşanan kavganın ardından sokaklarda oluşan kalabalıkların, “Türk vatandaşlarına saldırı” iddialarını gerekçe göstererek tepki göstermesinin birçok soru işareti yarattığını belirten Rastoder, olayların kendiliğinden bir halk reaksiyonu mu, yoksa organize bir provokasyon mu olduğunun hâlâ belirsiz olduğunu söyledi. Polisin açıklama yapmamasını da eleştirdi. Siyasi partilere eleştiri Rastoder özellikle Boşnak Partisi’nin hükümet içindeki rolüne dikkat çekti. Partinin hem Türkiye ile yakın ilişkiler kurduğunu hem de Sırbistan’daki SNS ile ilgili Avrupa Halk Partileri nezdindeki tartışmalarda sessiz kaldığını ifade ederek, bunun siyasette “ikili bir pozisyon” yarattığını söyledi. Ayrıca hükümetin Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetini kaldırması hâlinde bunun Karadağlı öğrenciler ve Türkiye’de tedavi gören hastalar için ciddi sonuçlar doğuracağını vurguladı. Tarihsel örnekler Rastoder, 1924’te Vranje Vadisi'nde ve 1995’te Danilovgrad’da yaşanan olayları hatırlatarak, suç olaylarının etnik gerekçelerle toplu cezalandırmaya dönüşmesinin faşizmin temel göstergelerinden biri olduğunu belirtti. “Faşizme karşı toplumsal duruş zayıflıyor” Tarihçi, Karadağ’da bugün esas meselenin “dükkanların kime ait olduğu değil, bu tür nefret ve şiddet ortamına karşı duracak yeterince insan olup olmadığı” olduğunu vurgulayarak, ülkenin “anti-faşist değerlerde geriye gittiğini” söyledi. Makalesini “Karadağ, geleneksel uyarısını yeniden duymalı: Faşizme ölüm” sözleriyle tamamladı.
Karadağ'ın Bilim ve Sanat Akademisi'nden Rastoder, Karadağ’daki son olayların “geleneksel düşman” söylemini canlandırarak neo-faşist bir eğilime işaret ettiğini belirtiyor ve devletin nefret temelli provokasyonlara karşı sessiz kaldığını vurguluyor.

Karadağlı tarihçi ve Karadağ Bilim ve Sanat Akademisi üyesi Sherbo Rastoder, Podgorica’nın Vijesti gazetesinde yayımlanan makalesinde, son dönemde yaşanan olayların ülke toplumundaki köklü “düşman arketipleri”ni yeniden canlandırdığı ve bunun faşizmin modern bir formu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Rastoder, 2010 yılında yazdığı “Burada Türkler Var mı?” başlıklı yazıya atıf yaparak, 1992’de Pljevlja’da Müslümanlara yönelik saldırıları hatırlattı. Ona göre “Türk” kavramı bugün yalnızca Türkiye vatandaşlarını değil, Balkan’daki Boşnakları, Arnavutları, Romanları ve Müslüman toplulukları hedef alan tarihsel bir nefret söyleminin devamı olarak kullanılıyor.

“Geleneksel düşman arketipi”

Tarihçi, Zabjelo’daki son olaylar sırasında bazı siyasetçilerin “100 bin Türk göçmeni” iddiasını gündeme getirmesini, devlet kurumlarının ise bu iddialara sessiz kalmasını eleştirerek, bunun toplumda “geleneksel düşman” algısını yeniden güçlendirdiğini ifade etti. Ona göre bu söylem, neo-faşist yapılar için inşa edilen bir tehdit algısı yaratıyor.

“Karadağ’daki Kristallnacht tartışması”

Podgorica’daki bir kafede yaşanan kavganın ardından sokaklarda oluşan kalabalıkların, “Türk vatandaşlarına saldırı” iddialarını gerekçe göstererek tepki göstermesinin birçok soru işareti yarattığını belirten Rastoder, olayların kendiliğinden bir halk reaksiyonu mu, yoksa organize bir provokasyon mu olduğunun hâlâ belirsiz olduğunu söyledi. Polisin açıklama yapmamasını da eleştirdi.

Siyasi partilere eleştiri

Rastoder özellikle Boşnak Partisi’nin hükümet içindeki rolüne dikkat çekti. Partinin hem Türkiye ile yakın ilişkiler kurduğunu hem de Sırbistan’daki SNS ile ilgili Avrupa Halk Partileri nezdindeki tartışmalarda sessiz kaldığını ifade ederek, bunun siyasette “ikili bir pozisyon” yarattığını söyledi. Ayrıca hükümetin Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetini kaldırması hâlinde bunun Karadağlı öğrenciler ve Türkiye’de tedavi gören hastalar için ciddi sonuçlar doğuracağını vurguladı.

Tarihsel örnekler

Rastoder, 1924’te Vranje Vadisi'nde ve 1995’te Danilovgrad’da yaşanan olayları hatırlatarak, suç olaylarının etnik gerekçelerle toplu cezalandırmaya dönüşmesinin faşizmin temel göstergelerinden biri olduğunu belirtti.

“Faşizme karşı toplumsal duruş zayıflıyor”

Tarihçi, Karadağ’da bugün esas meselenin “dükkanların kime ait olduğu değil, bu tür nefret ve şiddet ortamına karşı duracak yeterince insan olup olmadığı” olduğunu vurgulayarak, ülkenin “anti-faşist değerlerde geriye gittiğini” söyledi.

Makalesini “Karadağ, geleneksel uyarısını yeniden duymalı: Faşizme ölüm” sözleriyle tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve siteye yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.