Yeşil altın darbe aldı: Karadeniz fındığında büyük kayıp, fiyatlar rekor kırdı
Yeşil altın darbe aldı: Karadeniz fındığında büyük kayıp, fiyatlar rekor kırdı
Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, bu durumu ülke tarihinin en şiddetli don olaylarından biri olarak nitelendirirken, devletin bu yıl fındık veriminde yüzde 36’lık düşüş (yaklaşık 450 bin ton) öngördüğü açıklandı.
Nisan ayında Türkiye’de yaşanan olağanüstü soğuk hava, fındık ağaçlarının çiçeklerini ve fidelerini büyük ölçüde etkiledi, hem üreticilerin hem de tüketicilerin yüzünü kara çıkardı. Fındık fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 33’ün üzerinde artış göstererek hasat başlamadan yükseldi. Türkiye’nin dünya fındık üretimindeki payı %60 seviyesinde ve ülkenin Karadeniz kıyısındaki verimli vadileri, “yeşil altın” olarak anılıyor.
Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, bu durumu ülke tarihinin en şiddetli don olaylarından biri olarak nitelendirirken, devletin bu yıl fındık veriminde yüzde 36’lık düşüş (yaklaşık 450 bin ton) öngördüğü açıklandı. Uzmanlar bu iklimsel ekstrem değişimin, küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu vurguluyor.
Söz konusu fiyat artışı özellikle Lindt & Sprüngli, Kölln ve Ritter Sport gibi yüksek fındık girdi kullanan çikolata üreticilerinin maliyetlerini ciddi şekilde etkiledi. Ritter Sport sözcüsü, "Fındık ve kakao maliyetleri oldukça arttı. Tedarik baskıları iki yönlü; iklim değişikliğinin etkisi kolay geçmeyeceğe benziyor," dedi.
Amsterdam merkezli Vesper BV platformundan Alexander Sterk, bir ton Türk fındığının fiyatının yaklaşık 9.400 avroya ulaştığını açıkladı—bu, yıl başına göre yüzde 33’lük bir artış anlamına geliyor. Fındık ticaretinde alışılmışın dışında bir durgunluk yaşanıyor; bazı firmalar tariflerinden fındık oranlarını azaltmak durumunda kalıyor.
Fındık ticaretinin dev ismi Ferrero’nun küresel fındık üretiminin üçte birini satın aldığı biliniyor. Şirket, tedarik krizine dair açıklama yapmazken, İtalya, Şili ve ABD’den de fındık tedarikine devam ettiğini kaydetti. Öte yandan, Hamburg merkezli fındık ticaretçisi Schlätter & Mack’tan Rainer Lückenhausen, üreticilerin daha ekonomik olarak bademe yönelme eğiliminde olabileceğini söyledi. Fiyatların önümüzdeki dönemde sürpriz şekilde yükselmesini beklemese de iklim değişikliğinin öngörülemez bir risk olduğunu belirtti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.