Tarihçi ve emekli diplomat Salim Kadri Kerimi, bazı Sırp ve Karadağlı çevrelerde yeniden gündeme gelen Türkiye karşıtı söylemleri değerlendirdi. Kerimi, Türkiye’nin Balkanlar’da bir tehdit değil, bölgesel istikrarın asli unsuru olduğunu belirtti.

Kerimi, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç’in açıklamalarında dile getirilen “neo-Osmanlı” iddialarının tarihsel gerçeklikle bağdaşmadığını ifade ederek, Türkiye’nin Yugoslavya döneminden bu yana yapıcı ve pragmatik bir dış politika yürüttüğünü hatırlattı.

Bosna, Kosova ve Kuzey Makedonya’da Türkiye’nin barışı destekleyen rol oynadığını vurgulayan Kerimi, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve Diyanet gibi kuruluşların faaliyetlerinin uluslararası anlaşmalara dayalı “yumuşak güç” uygulamaları olduğunu söyledi.

Türkiye’nin NATO üyesi olarak Avrupa güvenliğinin önemli bir ortağı olduğunu hatırlatan Kerimi, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin bugün de Türk dış politikasının temelini oluşturduğunu ifade etti.

Kerimi, siyasi önyargılarla şekillenen “neo-Osmanlıcılık” nitelemesinin akademik bir geçerliliği olmadığını ve Türkiye’nin Balkanlar’da hiçbir zaman istikrarsızlaştırıcı bir aktör olarak hareket etmediğini vurguladı.