"Pulse" faciasının 6. ayında Üsküp’te sessiz protesto düzenlenecek

Koçana şehrindeki "Pulse" isimli diskoda çıkan yangında 62 kişinin hayatını kaybetmesinin üzerinden altı ay geçti. Olayın ardından başlatılan soruşturma, hukuki boyutta yeni bir aşamaya ulaştı. Diskonun gerçek sahibi de artık sanıklar arasında yer alıyor. Ancak kamuoyunun ve sivil toplumun adalet talebi dinmiyor.

Facianın ardından ortaya çıkan ve hızla toplumsal bir harekete dönüşen "Sıradaki Kim?" isimli gayriresmî oluşum, 16 Eylül Salı günü başkent Üsküp’te sessiz bir anma etkinliği düzenleyecek. Etkinlik, trajedinin altıncı ayında, tam olarak facianın yaşandığı günün yıl dönümünde, Makedonya Meydanı'nda gerçekleştirilecek.

Soruşturma genişledi: Yeni suçlamalar

Savcılık soruşturması bugüne kadar iki önemli adımla ilerledi. 13 Haziran’da, kamu güvenliğini tehdit eden ağır suçlar kapsamında 34 gerçek ve 3 tüzel kişi hakkında iddianame hazırlandı. 5 Eylül’de ise, güvenlik firması “Rubikon Security Solutions”un sahibi hakkında da dava açıldı. Savcılığa göre, bu kişi diskonun fiilî işletmecisiydi; mekânda güvenlik planı olmadan faaliyet yürütmüş, yetkililerin bilgisi dahilinde havai fişek kullanımına izin vermiş ve gece yarısından sonra reşit olmayan gençlerin içeriye alınmasına göz yummuştu.

"Bu bir kaza değil, katliamdı"

"Sıradaki Kim?" hareketi, yaşananları bir "kaza" değil, "katliam" ve "çürümüş kurumlar ile siyasi çıkar gruplarının işlediği toplu cinayet" olarak tanımlıyor. Yapılan açıklamada, "Acı bizi öfkelendirmeli ve harekete geçirmeli" denilerek herkese 16 Eylül'deki "sessiz buluşma ve yıldızlı gece" etkinliğine katılma çağrısı yapıldı.

Toplumsal hafıza ve mücadele devam ediyor

Hareket, olayın hemen ardından 18 Mart’ta ilk yürüyüşünü düzenlemişti. Mayıs ayında savcılık binası önünde sembolik bir eylem yapmış, o günden bu yana her cumartesi Kocani’de kurban ailelerinin organize ettiği “Meleklerin Yürüyüşü”ne destek vermeye devam ediyor.

Toplumun geniş kesimlerinden destek gören bu hareket, yetkililerin sorumluluktan kaçmaması ve benzer bir trajedinin bir daha yaşanmaması için adalet arayışını sürdüreceğini vurguluyor.