Media Bias Meter, Batı medyasındaki İsrail yanlısı haberciliği belgeledi
Çalışmada, incelenen 8 medya kuruluşunun her ne kadar dil, ideoloji ve coğrafi bakımdan farklı yerlere ait olsalar da haber içeriklerinde tutarlı bir şekilde "İsrail'in bakış açısını desteklerken Filistinlilerin bakış açısını marjinalleştirerek Gazze soykırımı anlatısının sistematik bir şekilde çarpıttıkları" gözlemlendi.
Bu sorunun öncelikle haber başlıklarına yansıdığı belirtilen çalışmada, 8 medya kuruluşunun manşetlerinin büyük ölçüde İsrail'in bakış açısına odaklandığı görüldü.
Batılı medya kuruluşları "işgal, yasa dışı yerleşimler ve abluka" gibi kelimeleri çoğunlukla kullanmadı
Medya kuruluşlarının haber kurgularında Filistin'de yaşanan durumu ve İsrail'in saldırılarındaki "güç eşitsizliğini" tanımlamaya yardımcı olan, "işgal", "yasa dışı yerleşimler", "abluka" gibi kelimelerin çoğunlukla kullanılmadığı saptandı.
Haber dilindeki bu kelime seçiminin, haber anlatısını Filistinlilere uygulanan şiddeti, işgal altındaki halkın direniş hakkından mahrum bırakılmasını, halkın direnişini "keyfi veya irrasyonel" gösterdiği kaydedilen çalışmada, bu durumun İsrail'in uyguladığı şiddeti, daha geniş çaplı güç dengesizliğini ve Gazze'de ve tüm Filistin'de süregelen insani krizi azımsadığı belirtildi.
"Batı medyasında sistematik önyargı ve tarafgirlik var" vurgusu
Batı medyasında sistematik önyargı ve tarafgirlik olduğuna dikkat çekilen raporda, Filistinlilerin yaşadığı işgal koşullarının, zorla yerinden edilmelerin ve tarihsel mağduriyetlerin sistematik biçimde geri planda bırakılırken İsrail merkezli anlatıların öne çıktığı aktarıldı.
Raporda, İsrailli yetkililerin açıklamalarının belirleyici olduğu, İsrail'in kayıplarının manşetlere taşındığı ve askeri operasyonlarının ise çoğunlukla "karşılık verme" ya da "meşru müdafaa" çerçevesiyle sunulduğu kaydedildi.
Batı medyasının kamuoyunu sistematik bir şekilde yanlış bilgilendirdiği ifade edilen raporda, çarpıtılmış anlatının politikaları şekillendirdiği, toplumsal tepkiyi zayıflattığı ve adaletsizliği normalleştirdiği değerlendirmesine yer verildi.
Batılı medya kuruluşları başlık ve metinlerinde İsrail'e, Filistin'e kıyasla ezici ölçüde daha fazla yer veriyor
Raporda, Batılı medya kuruluşlarının başlık ve metinlerinde İsrail'e, Filistin'e kıyasla ezici ölçüde daha fazla yer verdiği tespit edildi.
The New York Times'ın haber başlıklarında "İsrail" ifadesinin "Filistin" ifadesine göre yaklaşık 186 kat daha fazla geçtiği kaydedilen çalışmada, The Globe and Mail'ın haber başlıklarında ise bu oranın yaklaşık 66 kat olduğu aktarıldı.
NYT'de "Filistin" ifadesini içeren son başlığın 14 Mayıs 2024'te yayımlandığına dikkat çekilen raporda, 7 Ekim 2023'ten bu yana bu kelimenin başlıklarda yalnızca 10 kez kullanıldığı belirtildi.
Raporda, New York Times'ın, ABD'nin resmen tanımadığı devlet isimlerine yer vermemeyi gerekçe gösterebileceği, ancak aynı dönemde resmi olarak tanınmayan Tayvan'ın 88'den fazla başlıkta geçtiği vurgulandı.
BBC'nin Filistin kelimesini içeren 91 manşetinden 80'inin "Filistin Hareketi", "Filistin yanlısı protestolar" veya "Özgür Filistin grafitileriyle" ilgili olduğu belirtilen raporda, bunların yalnızca 11'inin Filistin'in kendisiyle ilişkili bulunduğu kaydedildi.
Başlık ve gövde metinlerindeki atıflar
Başlık ve gövde metinlerinde "İsrail" ve "Filistin" atıfları birlikte ele alındığında, The Globe and Mail"in en dengesiz tabloyu sergilediği belirtilen raporda, İsrail'in Filistin'e göre 33 kat daha fazla anıldığı tespit edildi.
Raporda, metinlerde İsrail'in Filistin'e göre The New York Times'ta 29 kat, De Telegraaf'ta ise 27 kat daha fazla geçtiği ifade edildi.
Diğer kuruluşlarda bu oranın 7 ile 24 kat arasında değiştiği kaydedilirken, Corriere della Sera'da ise farkın 5 kata kadar azaldığı aktarıldı.
İsrailliler ve Filistinliler ifadelerinin kullanılması
Raporda, yalnızca "İsrailli/İsrailliler" ile "Filistinli/Fililistinliler" kelimelerinin sayılarına bakıldığında, metinlerde ilk bakışta kısmen dengeli bir dağılım görülebileceğine ancak bu durumun yanıltıcı olduğuna dikkat çekildi.
Tüm yayınlarda "İsrailli/İsrailliler" ifadesinin "Filistinli/Filistinliler" ifadesine göre 1,33 kat daha fazla geçtiği belirtilen raporda, önemli olanın nicel denklik değil bağlam olduğu kaydedildi.
Raporda, Filistinlilerin ezici bir çoğunlukla yerinden edilme, kuşatma ve kitlesel sivil kayıplarıyla karşı karşıya kaldığı bir savaşta, kelime sayısındaki görece denklikten anlatısal denklik sonucu çıkarılamayacağı vurgulandı.
İsrailli aktörlerin haberlerde daha sık doğrudan alıntılanan, özne konumuna yerleştirilen ve "yetkili" olarak sunulan taraf olduğu ifade edilen raporda, Filistinlilerin ise çoğu zaman dolaylı biçimde, "haklarında konuşulan" taraf olduğu kaydedildi.