Kuzey Makedonya’da medya özgürlüğü tehlikede

OBST (Osservatio Balcani Caucaso Transeuropa) ve Metamorphosis tarafından hazırlanan “Kuzey Makedonya’da Medya Özgürlüğünün Gölgesinde” raporu, ülkedeki medya sektörünün ekonomik, siyasi ve mesleki baskılar altında olduğunu ortaya koydu.

Raporda, kamuoyunun medyaya olan güveninin azalmasının nedenleri arasında siyasetçilerin gazetecilere yönelik olumsuz tutumları, siyasi baskılar, ekonomik belirsizlik, yasalardaki boşluklar ve dezenformasyonun yaygınlığı yer aldı.

Gazeteci maaşlarının ülke ortalamasının altında olduğu, araştırmacı medyanın finansal sorunlarla boğuştuğu ve ana akım medyanın dezenformasyon nedeniyle mesleki standartları ihlal ettiği vurgulandı.

Devlet Finansmanı ve Seçim Kaygıları

Medya çoğulculuğu önündeki en büyük engellerden biri olarak finansal bağımlılık gösterildi. Rapora göre, devlet finansmanı giderek artıyor ve özellikle seçim kampanyalarında tarafsızlık konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Raporun yazarlarından Zoran Richliev, seçim kanunundaki özel hükümle siyasi partilerin yaklaşık 10 milyon avroluk kamu fonunu medyaya dağıtmasının “dünyada eşi benzeri olmayan” bir uygulama olduğunu belirterek, bunun kayırmacılığı körüklediğini söyledi.

Yerel Medya Zayıf, “Medya Çölleri” Büyüyor

Raporda, yerel ve bölgesel medyanın yetersizliği nedeniyle vatandaşların birçok bölgede yerel bilgiye erişemediği ifade edildi. Ulusal medya ise yerel sorunlara yeterince yer vermiyor. Richliev, bağımsız uzman kuruluşlar tarafından yönetilecek bir “medya çoğulculuğu fonu” kurulması gerektiğini savundu.

Çevrimiçi Baskılar ve SLAPP Davaları

Gazetecilere yönelik fiziksel saldırıların azaldığına dikkat çekilen raporda, çevrimiçi alanın yeni bir mücadele sahası haline geldiği belirtildi. Özellikle kadın gazetecilerin çevrimiçi taciz ve takibe maruz kaldığı, araştırmacı medya kuruluşlarının ise güçlü aktörler tarafından açılan SLAPP davalarıyla susturulmaya çalışıldığı kaydedildi.

Reformlar Yavaş, Güven Erozyonu Derin

Raporda, gazetecilerin güvenliği konusunda bazı ilerlemeler olsa da reformların toplumsal ve dijital değişimlere ayak uyduramadığı ifade edildi. Kamuoyunun medyaya olan güvenini zedeleyen unsurlar arasında siyasi baskılar, ekonomik sorunlar, yasal boşluklar ve dezenformasyon öne çıktı.