Koçana’da Pulse diskosunda çıkan yangında çocuklarını kaybeden aileler, yaşadıkları acının yanı sıra sosyal medyada yürütülen organize saldırılarla mücadele etmek zorunda kaldıklarını dile getiriyor. Antropolog’un aktardığına göre, ailelere yönelik hakaret içerikli mesajlar ve aşağılayıcı ifadeler sistematik bir şekilde yayılıyor.

“Kızınızın o diskoya gitmesine neden izin verdiniz?”, “Çocuğunuz ahirette huzur içinde yatsın” gibi ifadeler, ailelerin maruz kaldığı insanlık dışı yorumlardan sadece birkaçı. Aileler, destek ve empati beklerken hükümet yanlısı olduğu öne sürülen bot hesapların hedefi haline geldiklerini belirtiyor.

Ebeveynler, devletin adalet sağlamak yerine bu nefret kampanyalarına göz yumduğunu ve hatta kendilerini protestolardan caydırmak amacıyla baskıcı yöntemlere başvurduğunu öfkeyle ifade ediyor.

“Pulse” trajedisi, ülkede hâlâ kapanmamış bir yara olarak görülüyor. Ancak mağdur ailelere yönelik bu tür saldırılar, yaraları sarmak yerine derinleştiriyor. Aileler, hem adalet arayışlarının hem de onurlarının korunması için toplumdan ve uluslararası kamuoyundan destek bekliyor.